1. Yemin olsun fecre,
2. On geceye,
3. Çifte ve teke,
4. Geçip gitmekte olan geceye!
5. Akıl sahibi olanlar için, bunlarda gerçeği kanıtlayan bir yemin değeri var, değil mi?
6. Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
7. Yüksek binalarla dolu İrem’e?
8. Ki, beldeler arasında onun eşi benzeri yaratılmamıştı.
9. Vâdilerde kayaları oyup
Tarih uzundur, uzun bir sonsuzluktur
Göğsünde eskiyen kılıçlar yıldızlara çarpar
Parçalanıp yeniden dağılır gökyüzüne
Gürültülüdür, sessizdir, sonsuz bir uzunluktur
Uyanınca atlar kısa uykularından
Suyu arayan için elbette susuzluktur
Bitmez! bitti sandığınızda aslında başlar
Bundandır yanlış bilgelerin şaşırması
Belki dinlenmek için biraz yavaşlar
Tarih: anlaşılmaz tezatlar devşirmesi
Kalın kitaplarda yer yer mutsuzluktur
Gerçekten yaşanmıştır yaşanmadı sanılanlar
Mutsuzluğu içeren uzun umutsuzluktur
Sendeler belki ama düşmez, yıkılmaz
İnsan tarih insan tarih insan demektir
Şimdi: geceye direnen uykusuzluktur
günler birbirine düğümlenir: çıkmaz zaman kendini arar gecenin ısrarcı uğultusunda zamanları şaşırmış bir nöbetçidir insan
biri fırtınayı haber verse: kararlı ve sert
geceye eklenir uçurumun uğultusu
denizleri unutup göklere yükselir su
umutsuzluk, içinde taşır mutsuzluğu
çözülmez düğüm olur: kuytu ve derin
korku, tedirginlik, bir acayip üşüme
söze yansıyan acısı gergin günlerin
unutulmuş zamana girer soluklar: ağır
sesler ve uyumlu düşlerle uyutulmaktan
sislerin boğduğu kurt uluması ormandan
karışıklığın kendini kutsadığı anlar
geceden kopup boşluklara savrulan
günler birbirine düğümlenir: çıkmaz zaman
Bu âlem, -aynen çok sesli bir mûsiki korosu gibi- sayısız senaryonun cereyan ettiği bir tiyatro sahnesi gibidir. Sizinle birlikte bütün varlıklar, kaderin hem memuru ve hem de mağlûbudurlar.
Nasıl, bir senaryoda onu, tasavvur ve tahayyül
eden kimse tarafından tespit edilmiş bir ana fikir ve esas gâye mevcud olursa, bu Alem'de de böylece bir