Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
geceye iç döküş;
gecenin acımasız ve bir o kadar da karanlık kederi başka bir çarem yok beklemekten başka seheri gökteki dolunay, milyonlarca yıldız sönük kalıyor mutluluğun aydınlatıyor bu aşık adamın kalbini güneş doğmaya başladı ve gece bitiyor bu saatte bir tek sen bitmiyorsun bu çaresizce atan yürekte azalmıyor sevgim tükenmiyor içimde sana ait ne varsa keşke bu temiz sevgim her zerreni sarsa
Geceye iç döküş
Hani diyor ya Ahmed Arif: "Ne güzel şey senden gayrısını takmamak, tanımamak." Ondan sonra Şeyh Ahmet Yasin'in ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum diyişi... Senden başka ne taraf, ne sığınak, ne de hicret edilecek yer biliyorum. Senden başka ne mahkeme, ne makam, ne de doğru biliyorum. Senden başka ne sevgili, ne özlem, ne de mutluluk biliyorum. Seni biliyorum ya. Varsın, biliyorum. İçimdeki ve dışımdaki dünyayla kuşatansın beni. Sarıp sarmalayan, her daim gözeten ve kollayansın. En çok gözyaşım, en büyük korkum, en bi' sevdiğimsin. Yol sana ulaşıyorsa güzel, sana varıyorsa... Ben sabah seni memnun ediyorsam yataktan kalkmamla, gözümdeki çapağı silmemle, camdan dışarı bakıp tefekkür etmemle... Yola düşmemle, bazen düşemememle... Kimi zaman doğruyu haykırıp öfkelenmemle, kimi zaman susup sabretmemle... Seni aramamla, bazen bir sokağın başında, bazen Üsküdar vapurunun köpükler bırakan güvertesinde, Kudüs'te Hz. Muhammed'in(S.A.V) Mirac'ında, peygamberlerin davasında, ayaklarının tozunda aramamla... Bazen de kaybetmemle, anlaşılmamış kalpte, gönül kıran sözde, gidilememiş yolda... Borsalarda, debelenişlerde, başka insanların hikayelerinde, yine seni ararken onlar bulamadı diye kaybetmemle... "Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır", biliyorum. "Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde" Rabbimsin benim. İyi ki! Yegane sırdaşım. Her daim yolum, yordamım, evim...
Reklam
Geceye iç döküş
Sıkıldım... Her şeyi bildiğini sanıp bir şey bilmeyen insanlardan, sahte "nasılsın?"lardan, etrafımızdaki tüm o kadınların yüzlerinin aynı oluşundan, highlighteri yüzünün her yerine boca etmiş ayna suratlı kadınlardan, sahte samimiyetlerden, bitmek bilmeyen siyâsi muhabbetlerden, insanın ağzının içini çöplük gibi yapan dedikodulardan, bir bakışıyla kadının namus kavramına dil uzatan erkeklerden, bulunduğum açık ortamda bile o rüzgarın o sigara dumanını ciğerlerime sokmasından, bir selamı esirgeyen insanlardan, paraya pula tapanlardan, aslında mutsuz olan kadınların sosyal medyadaki kocişko paylaşımlarından, hayatında tek bir erkek/kadın olunca dost ve aileyi gözden çıkaran insanlardan, utanmasalar çocuklarının kakalarını paylaşacak olanlardan, tek derdi güzel bir fizikle güzel giyinmek derdi olanlardan, "Güzel vücutlar, boş suratlar"dan, sevdiğini zannedip aslında sadece kendini seven insanlardan, dünyanın en büyük derdine kendisinin sahip olduğunu sananlardan, sürekli mızmızlananlardan, kılık kıyafetimi siyasi algılayanlardan, dinlemeyip sadece konuşanlardan, kadına saygısızca davranan, kaba kuvveti güç sanan erkeklerden, tek sosyalliği yedi sekiz çeşit pasta yapıp misafir ağırlayan kadınlardan, aç gözlülerden ve daha bir çok şeyden sıkıldım...
Geceye bir iç döküş/İçimin yegane türküsü... @egedelisi
Bu ara içimde bir gitmek türküsü, Uzak diyarlara, Maviliklere uzanan... Hani uçurtmaların neşeyle dans ettiği, Evlerin çatılarının gökyüzüyle birleştiği, Sokakların ıhlamur koktuğu, Hani benim hep kaybolmak istediğim, Hep ait kaldığım, Kendimi yeniden bulduğum hani... En güzel özlemimin adı, Hikayemin baş kahramanı olan hani, Her yerde deli gibi