Eskiden kocam vardı, eşyam yoktu. Şimdi eşyam var ama eski kocam yok!
Evlenmeye karar verdik. Anlaştık. Eşya, düğün masrafı, düğün salonu, şaşalı bir düğün falan olmasın dedik. Üç odalı bir eve girdik. Sadece temel ihtiyaçlar aldık. Buzdolabı, ütü, ocak, halı, perde vb. Mobilya yoktu. Bir iki tane sandalye almıştık. Yatak odası, oturma odası,
"En umutsuz olduğun yerdesin. Kafanı bir yerlere dayamış bir şeyleri dinliyorsun. Kendinden başka her şeyi dinliyorsun. Herkesi de dinledin. Tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin. Geçer dediler geçmedi. Geçer dedin, biliyorum dedin. Yine de geçmedi. Yemedin, yedin, sigara içtin, çok sigara içtin ama unutamadın. Yalnız kaldın,
Eskiden kocam vardı, eşyam yoktu. Şimdi eşyam var ama eski kocam yok!
Evlenmeye karar verdik. Anlaştık. Eşya, düğün masrafı, düğün salonu, şaşalı bir düğün falan olmasın dedik. Üç odalı bir eve girdik. Sadece temel ihtiyaçlar aldık. Buzdolabı, ütü, ocak, halı, perde vb. Mobilya yoktu. Bir iki tane sandalye almıştık. Yatak odası, oturma odası,
SANATÇI
Yaz sıcakları da geçer kış fırtınaları da
Geçer şenlikleriniz matemleriniz geçer
Ve ben bastırmak için yüreğimdeki özlemi
Bilinmedik bir türkünün doğmasını beklerim.
Geçer şenlikleriniz matemleriniz geçer
Kapmak ve dondurmak ve belirlemek için.
Umudumun katına ucu ucuna seçilen
İnce bir iplik gibi uzanıyor şimdi.
Deniz mi uğulduyor?
RABİA İLE BİLAL KISSASI
Bilal 25 yaşında yakışıklı bir gençti. Adını dedesi koymuştu, Bilal-i Habeşi gibi olsun diye. Evet sesi Hz. Bilal gibi güzeldi, fakat sesini helal olmayan yerlerde kullanıyordu Bilal.
Konservatuvar öğrencisiydi.. Tek hayali büyük bir şarkıcı,
popstar olmaktı. Öyle güzel sesi vardı ki, şarkı söylemeye başlayınca bütün
Kış Uykusu'ndan
Aydın+
Necla-
+bugün fatmayla pazara gitmeyecek miydiniz siz?
-fatmaya git dedim sen, benim canım istemedi.
+bitirdin mi benden aldığın kitabı?
-çoktaaan.
+eee ne diyorsun, çevirmeye değer buldun mu?
-valla uğraşmama değeyecek bir şey değil bence.
çalışmanı bölmeyeceksem bir şey sorabilir miyim?
+tabi, ama allah aşkına kötülüğe karşı koymamakla
Giden gitti, ufukta gelen yok, geçen geçti sende bırak artık kendini mutsuz etmeyi. Hala mı akıllanmadın? Az mı yandı canın? Değersiz hissetmene sebep olan her şeyi çıkar hayatından çünkü sen sadece kendinin her şeyisin. Ve emin ol çok değerlisin her şeye herkese rağmen. Bırak sevmeyen sevmesin acı çekme demiyorum sevme demiyorum ama boğazına kadar gelmedi mi? O zaman bırak yanında olmak isteyen olsun, sevmek isteyen sevsin sen sevdirmek için uğraşma. Gelen gelir, seven sever niye kendini kandırıyorsun? Çok mu yalnızsın, değersiz mi hissediyorsun? İlk başta sen kendine değer ver, yeterince başkaları için çabaladın zaten. Artık sen mutlu ol. Görmedin mi kim kaldı düşündüğün? Kim seni düşündü? Nasılsın dedi? Kim gittiğinde gitme yanımda kal dedi? Kim sen ağlarken yanındaydı? Ailen mi, arkadaşların mı, sevdiğin insan mı? Ben sana hatırlatayım sadece kendin vardın. Kendin düştün kendi kendini kaldırdın. Kendin sevdin acını kendin teselli ettin. Kimse senden değerli değil. Değerli olsaydı her şeye rağmen yanında olacak bir kişi bile olsa olurdu. O yüzden ilk önce kendini sev. Düştüysen kalk, mutsuzsan acını çek ama sonra mutluluğa kapını aç. Kapılarını kapatma herkes hayatına devam ediyor sen de et. Mucizeler hep var ve senin mucizen de sensin.