"Zaman, eti kemik geçmiyordu artık, rüyalara yüz vermiyordu nicedir, büyümek hem büyülü hem buhranlı bir şeymiş meğer.Bulutu gördün mü yağmura hazırlanmak demekmiş, kaçışlara açılan bir saçak altı, yolculamalara hazır bir durakmış.Ne ki yetmedi bildiklerim gördüklerime, her türlü ıssızlıkta ıslanmayı seçmiştim bir kere.Bu kez son demek, bir