Bazen bir resmin içinde ki manaya dalınca aklıma üstad Necip Fazıl Kısakürek'in şu sözü geliyor; "Gönlüm uçmak ister semavi ülkelere ayağım takılıyor yerde ki gölgelere." Düşününce ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anladım. Hayaller, beklentiler, korkular, suçluluk duygusu, endişe ve kaygılar içerisinde debelenen bir ömürdür insanın ağrısı. Bütün bunlar beni derinlere sürüklüyor, korkunun ağırlığı boyun eğmiyor. Karanlıkta umut bile gelip geçici gibi geliyor. Hiçbir zaman tam olarak kavrayamadığım yaşamın, zihnimin köşelerini şekillendirdiğini hissediyorum. Şimdi, onların etkisi beklenmedik anlarda yüzeye çıkıyor, sıklıkla üzerimde bıraktığı kalıcı bir ağırlık. Her yüzleşme ve hiçbir zaman tam olamayacak olmanın verdiği huzursuzluk beni uçurumun daha da derinlerine çekiyor; sonsuz gibi gelen bir karanlığın döngüsel bir düşüşü gibi. Yine de, parça parça başardıklarımdan gerçekten gurur duyuyorum...
"Senin yüreğin, kimsenin geçici bir süre konaklayıp huzur bulacağı sonra da defolup gideceği bir yer değil!"
Reklam
Hz. Ali dedi ki; Asla sahip olmadığın şeyler için üzülme! Kısmetinde varsa, onlar seni bulur zamanı gelince... Her şey gelip geçici ey gönül. Bak az önce aldığın nefes dahi geldi geçti...
Peki ben neden üşüyorum
Diğer kızlar yarım kolla dolaşabilirken ben üşüdüğüm için kat kat giyiniyorum. Doktor kansızlık yok demişti halbuki
Sen ki yüzyıllardır biz tutmuş yüreğimi yakan savuran Sen ki kuş tüyü yalnızlığımın sonsuz soluğu Nasıl bıraktın ellerimi hiç acımadan? Ardına bakmadan! Demek ki yalandan ibaretti her bir nefesi sevginin. Yanlış duraklarda heba edip bıraktığın Geçici duraksamalardan nasibini almış Sonsuzluk yolcusuydu ellerim. Dikenlerini kanattın gülümün Kan
Beş Nimet
Allah Teâlâ’nın kulları üzerindeki nimetleri sayılamayacak kadar çoktur. “Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayıp bitiremezsiniz” (İbrahim 14/34) âyeti bu hakikati bildirir. Ancak bu nimetler içerisinde beş tanesi insan için büyük öneme sahiptir. O yüzden hadis-i şerifte bu beş nimetin ganimet bilinmesi tavsiye edilerek şöyle buyrulmuştur: “Beş şey gelmeden evvel beş şeyi ganimet bil: İhtiyarlık gelmeden gençliğini, hastalık gelmeden sıhhatini, fakirlik gelmeden zenginliğini, meşguliyet gelmeden boş vaktini, ecel gelmeden hayatını...” |Hâkim, el-Müstedrek,nr. 7846 Dünyadaki hiçbir nimet kalıcı değildir, bir gün elden çıkar gider. İhtiyarlık gençliğin, hastalık sıhhatin, fakirlik zenginliğin, meşguliyet boş vaktin ve nihayet ölüm hayatın sonudur. Bu nimetlerden bazıları her ne kadar geçici olarak geri alınıp tekrar verilseler de bazıları bir daha verilmemek üzere geri alınırlar. O bakımdan Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), bu beş nimetin eldeyken ganimet bilinmesini istemektedir bizden.
Reklam
1.000 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.