dakikaları ve belki son kanat çırpınışları olan minnak mı minnak bir kelebek yakaladım bugün, koridorun o ıssız, yalnız, soluksuz duvarlarına çarpa çarpa yolunu arar gibi. kimselerin sesine koşup gelmediği gibi, kalbinin sıkışan demlerini sadece kendinin yaşadığını ve kimseciklerin onu duymadığını düşündüğü an, aldım avuçiçime, aldım kalbini, aldım gözlerini benliğime.. çıktım pencereye hafif güler hafif üzüntülü vaziyette, samimi arkadaşım gidiyordu avuçiçimden, oysa ki yeni tanışmıştık,.. fıldır fıldır uçtu, gitti, kanatlarının çırpınışı geldi tenime, esti rüzgarı saçlarıma, güldüm, 32 dişimle selam yolladım ismini bilmediğim bu yaşlı gence.. :)