Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
*ALGI OPERASYONU* 1989 yılı.. *.Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.* *Türkiye’ye* birkaç *dükkan açarak* pazarın nabzını yoklayan ünlü marka *aldığı sonuçla şoka girer.* Bekledikleri gibi olmaz. *Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez.Dükkanlar kapatılır.Geri dönülür.* 1991
..... Ütopya Gerçek Olabilir mi? Ütopya Eleştirisi Ütopya olarak adlandırılan ülke; herkesin el ele verip ateş çemberleri etrafında keyifle sohbet ettiği, paranın, mücevherlerin ve kaftanların değer görmediği bir topluluktur. Fakir zengin ayrımı olmadan, halkın hırsızlık veya dilenciliğin ne olduğunu bilmeyecek kadar huzur içinde yaşamasına imkân
Reklam
"GENÇLİĞİMİ BIRAKTIM SOFYA’DA..."
Tarihte nice aşk öyküleri vardır ama beni Atatürk’ün bir cümlesi her zaman dağıtır. Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun oyuncularıyla sohbet ederken, ‘gençliğimi bıraktım Sofya’da’ demiş. ‘Bir kız sevdim ama bana vermediler." Hadi gelin gerçek bir aşk öyküsüne doğru yolculuğa çıkalım: Mustafa Kemal Atatürk görev icabı Sofya’ya gider.
Her gün sabah namaza kalkınca kendime uykuyu haram ediyorum kendimi sorgularken. Az evvel aklıma tomarla şey geldi ve onun üzerinden kendimi sorduladım "yapsa mıydım etse miydim" diye. Mesala bir gün Kavaklı Beylikdüzü'nde bir yerde çalışırken sabah arabayla işe gittiğimde erken gittim diye köşeye çeker kendimce antidepresan olarak şiir yazardım. Neyse Kavaklı'da bir yerde durdum. Benden 8,9 yaş küçük gençler toplanmışlar aralarına da bir kız almışlar, kız açık bagaja oturmuş bu çocuklara bir şeyler anlatıyor güle güle. Benim aklımdan o gençlerin kıza ne yapacağı geçti ama oradan uzaklaşmak istedim. Sonra ne oldu ne bitti bilmem. Bunu mesela sorguladım kendi kendime. Zaten tenha bir yerdeydi çalıştığım yer. Af'ola karganın b*konu yemediği bir vakitte genç bir kızın misafirliğe gittiğine bile şahit oldum ki ben erkek halimle tırsarken. Kendi kendime bu mesele de dahil sorguladım ettim "neyse o zaman kızın verilmiş sadakası varsa biri görmüşse bir şey olacaksa da engellemiştir" diye düşündüm. O zaman iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmem. Allah benim kardeşlerimin başına vermesin. Âmin. Çok şey sorguladım ve gıybet olmasın diye paylaşmaktan vazgeçtiğim bir anımda geldi aklıma. Şuan resmen şükrediyorum Allah'a. Tomarla kendini bilmez, kendini tanımayıp da aslını günahlarda arayan ama çelişki de kalmış çok insan gördüm ve görüyorum daha.
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
KUSURA BAKMA FİLİSTİN, BİZ DE İŞGAL ALTINDAYIZ!
Gençler inisiyatif alınca ne güzel şeyler yapıyorlar; Kayseri’de bir inşaat alanının yanındaki suntaların üzerine yazılan yazı: - "Kusura bakma Filistin, biz de işgal altındayız!" Kimseden talimat almadan, kimseye bilgi vermeden, tamamen kendi iradeleri, hayâl güçleri, üretkenlikleri ve medenî cesaretleriyle, tek kelimeyle “kendinden zuhur diyalektiği” ile hareket ettikleri zaman, her şey bambaşka oluyor. Galiba İslâmcı gençliğin birinci vazifesi, tüm o kanaat önderlerinden, vaizlerinden, ünlülerinden, kurtarıcı taslaklarından, kısacası kendilerine akıl dağıtan bizim nesilden, o neslin pasifistlerinden kurtulmalarıdır. O zaman Anadolu çiçek açıyor. Sağda solda yukarıdaki gibi gençler ve genç kızlar görüyoruz. İkisi üçü bir araya gelmiş, kendi parlak düşünceleriyle bir şeyler üretmişler, sokaklarda eylem yapıyorlar. Yaptıkları ne kadar küçük olursa olsun, ne kadar büyük iş yapıyorlar. Eylem meylem hiç bilmez bizim nesil. Onlar ağlamayı bilirler. Kendileri yerinden kımıldamaz. Oturdukları yerden neredeyse çaylarını bile dua ederek yaptırmak isterler. Hiç risk almazlar. Hiç yorulmazlar. Din ve dava onların gözünde sadece çıkar aracıdır, prestij aracıdır. Böyle tiplerden kurtulmaktan daha büyük eylem mi olur? Bu ruh hastası nesilden uzaklaşmaktan daha önemli dava mı olur? Allah ve Resûl davası bu kötürümlerin işi değildir. İslâmcılık gençlerle güzeldir. Onların çoğalması, kendisine yapılan değil, yapan olması, işte her şey budur..."
Selim Gürselgil
Selim Gürselgil
adimlardergisi.com 25 Ekim 2023
Reklam
Politik Yorumlar 2
_Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik dini inancın, politik alana taşınmasıdır. _Hiçbir ülke şu 20 yılda yapılanlara dayanamaz ki zaten Türkiye de dayanamadı. Kafede çay içmek, yumurta ve peynir lüks oldu. _İmam hatipte alınan eğitimle yönetilen ülke nasıl olması gerekiyorsa öyleyiz. _Rasyonel olması gereken bir
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
145 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.