ATATÜRK ülkü ateşiyle yanan ve bir avuç arkadaşı bularak Türk Bağımsızlığını ve özgürlüğünü, Türk şeref ve haysiyetini çiğnenmekten; vatanı parçalanmaktan kurtardı. Aynı imanlı ve ülkücü arkadaşları ile Devrimleri yaptı; gençliğe, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve öğretmenlere emanet etti. Hiçbir zaman din düşmanı olmadı; din simsarlarının, cahil yobazların, devlet ve milleti yıkan medrese ve tekkelerin şeyh, dede, baba, derviş gibi menhus ve mendebur insanların düşmanı oldu. Vatanı imar edip, milleti refah ve saadete ulaştırmayı, millî kültürü muasır medeniyetin üstüne çıkarmayı hedef tuttu. Ondan bu mukaddes emanetleri teslim alan gençler, Türk Silâhlı Kuvvetleri ve öğretmenlerle, inanıp iman etmiş diğer aydınlar, ATATÜRK'ün bu mukaddes ülküsünü şerefli bir sancak gibi elden ele ve nesilden nesile götürmeyi ve her gün yeni bir medenî hamle yaparak Kemalizm'in ışığı ile, cahil kalmış milletin beynine giren hurafeleri temizlemeyi, kafasının içi bomboş, din simsarı mutaassip yobazı yok etmeyi bir şeref, bir vatan, bir milliyet, bir hürriyet ve bir namus borcu bilmek mecburiyetindedir.
ATATÜRK ülkü ateşiyle yanan ve bir avuç arkadaşı bularak Türk Bağımsızlığını ve özgürlüğünü, Türk şeref ve haysiyetini çiğnenmekten; vatanı parçalanmak-tan kurtardı. Aynı imanlı ve ülkücü arkadaşları ile Devrimleri yaptı; gençliğe, Türk Silâhlı Kuvvetlerine ve öğretmenlere emanet etti. Hiç bir zaman din düşmanı olmadı; din simsarlarının, cahil yobazların, devlet ve milleti yıkan medrese ve tekkelerin şeyh, dede, baba, derviş gibi menhus ve mendebur insanların düşmanı oldu. Vatanı imar edip, milleti refah ve saadete ulaştırmayı, millî kültürü muasır medeniyetin üstüne çıkarmayı hedef tuttu. Ondan bu mukaddes emanetleri teslim alan gençler, Türk Süâhlı Kuvvetleri ve öğretmenlerle, inanıp iman etmiş diğer aydınlar, ATATüRK'ün bu mukaddes ülküsünü şerefli bir sancak gibi elden ele ve nesilden neaile götürmeyi ve her gün yeni bir medenî hamle yaparak Kemalizm'in ışığı ile, cahil kalmış milletin beynine giren hurafeleri temizlemeyi, kafasının içi bomboş, din simsarı mutaassıp yobazı yok etmeyi bir şeref, bir vatan, bir milliyet, bir hürriyet ve bir namus borcu bilmek mecburiyetindedir.
Sayfa 17 - PDFKitabı okudu
Reklam
Ve ATATÜRK her şeyini gençliğe emanet ederken gelecek bütün idarecilere şu örnek düsturu da bırakmıştır. (Ben, bir iktidar sahibi olarak yalnız bu nesli düşünmüyorum. Benim idealim yaşayan nesilden fazla gelecek nesilleri de zulmetten kurtarmaktır.) Bu sebeple; ATATÜRK, siyasî ve milli tarihimizin güneşi olarak ebediyyen parlayacaktır.
Sayfa 265Kitabı okudu
ATATÜRK için Türk milletinden başka öğünülecek hiçbir varlık mevzuu bahis değildir. O, her zaman milletine öyle derin bir emniyet ve itimatla bağlanmıştır ki, (Bu millet benim gibi daha binlerce Mustafa Kemal çıkarır.) sözünü söylerken bütün samimiyeti ile asil ruhunun akisleri kirpiklerinde sallanan iftihar damlacıklarında belli olurdu. O (Ne mutlu Türküm Diyene) sözünü en mukaddes bir ibadet kabul ederek daima tekrar ederdi. O, bütün kudreti milletinde bulur yegâne hocasının, yegâne iş arkadaşı ve silâhının milleti olduğuna bütün varlığı ile inanırdı. Atatürk için ilham kaynağı, milleti ve dayanağı da daima genç kuşaklar olmuştur. Ve o sebepledir ki, Cumhuriyeti gençliğe emanet etmiş ve kendisine yarın seni de unuturlar diyen bedbinlere karşı da: “Mustafa Kemaller yirmi yaşında.” demiştir. O, milletinin maddi ve manevi kabiliyetlerine bütün kalbi ile inanan ve onun yüce varlığını ispata muvaffak olan bir Önderdir. O, milletimizi küçük gören ve Türkte bir kabiliyet yoktur diyen şom ağızların karşısında dikilmiş, Türk milletinin engin ruhunda gizli kalmış kabiliyetlerini ortaya koyarak genç Türkiyeyi kurmuştur. Onuncu yıl nutkunda : “Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti zekidir. Türk milleti birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilir, çünkü Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda tuttuğu meş'ale müsbet ilimdir.” diyerek milletine ne dereceye kadar inanmış olduğunu göstermiştir.
Sayfa 193Kitabı okudu
ATATÜRK’ün yolu nedir?
Şimdi ATATÜRK'ün yollarına da bir göz atalım. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Gençliği, Türk aydınları ATATÜRK yolundan gitmeğe andlıdırlar. O halde bu yol nedir? —ATATÜRK yolu, istiklâl yoludur. — ATATÜRK yolu, milli benlik ve milli şuura malik milli sınırlar içerisinde uygar ve gerçek bir millet olma yoludur. Türk milletinin tarihini
Bediüzzaman'ın müvekkilinin mahkeme savunması konuşması -okumaya değer-
"Muhterem Vatansever Allah'ına ve mukaddesatına bağlı necip Türk hakimleri! Şu korkunç küfür propagandasına körpe Müslüman Türk çocuklarının temiz ve saf dimağlarını senelerce tahrip edecek felce uğratan korkunç din düşmanlarının aktığı zehirlere bakın." "Ne korkunç hal ve tezatlar içindeyiz. Savcı bunu görmez, İslam dinine ve bütün mukaddes dinlere yapılan bu korkunç taarruz ve hareketi takip etmez de, bu taarruzdan gençliğe muhafaza tedbirleri tavsiye edeni mi yakalar?" "Pek muhterem Türk Müslüman Hakimler! Siz Kur'an'ı Mübin'in Allah'ın nurunun pırıltıları ile dolu olan ve yalnız o nur-u İlâhîyi aksettiren Risale-i Nur Gençlik Rehberi'nden dolayı müvekkilimi mahkum edemezsiniz! Muhterem, asîl ve Müslüman Türk hakimleri! Pek iyi bilirsiniz ki hakiki irşad âlimleri enbiyanın vârisleridir. Bu mübarek zatlar da kendilerine miras kalan va'zu nasihatı, Kur'an'ı Mübin'in emirlerine göre yaymakla mükelleftirler. Vazifesini yaparken hiçbir ücret ve ivazın talibi değildirler. Vazifelerini fisebilillah yaparlar. Ancak, Allah ve Resulünün rızasına taliptirler. Son nefeslerine kadar bu mukaddes vazifeye devam ederler. Çünkü, bu vazife onlara Allah ve Resulünün emanetidir. Müvekkilim, bu emaneti ehline tevdi ediyor diye nasıl tâkip ve tâzip edilir? Nasıl bu ihtiyar yaşında zayıf ve nahif bünyesi inanamayacağı ağır bir teklif ile mükellef tutulur? Gel zindana gir! Bu en korkunç bir zulüm olur. Bu zulme mâni olmak vazifesi de sizlere emanet edilmiştir. Bütün fenalıkları, günahları, ahlaksızlığı, rezaleti, fesat ve fitneyi imha edecek nurdur...
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
129 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.