Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Bir Şiir: Yolcu Yola Sormalı
Gerçek neyse kıvranarak peşine düşüyor Soruyor tanımlar arayarak ve aranarak Peşin peşin lakırdılar ağızlardan düşüyor Ahkam kesiyorlar ona, iddia ediyorlar Kah sözlerle kah gözlerle süze süze Gördükleri neyse gerçek diye anlatarak Aranıp da bulunamaz diyen cahiller var Çoktan buldum "budur" diyen bilginler de Cahil de bilgin de bir tarafından kavramış Bir yakasından uzayınca, öteki öksüz kalmış Resim tamamlanmayınca, hep eksik de kalmış, Gerçeği arayan, yapış yapış ellerle tarumar Noksanlık tamamlanmaya başlıyor Asla sona ermeden, bitmediğini bilerek Toprak ona erince bilgin ne bilir? Cahil cenazesini yıkayacak suyu nereden getirir? Gerçeği aramanın yolu yola sormaktır Yol kendini bilir ve onu tanıdıkça yürünür Ali Kerem
Reklam
Bu Bir Yara Izi Değil. Doğum Lekesi :)
Bir kapı açılıyor şimdi gönlümde. Taban tabana zıt olduğum bir dünyaya. Tarifi zor ne çok duygu varmış hayatta. Acı, hüzün, heyecan, mutluluk, boşluk.. Hayat, Hayat Bilgisi derslerinde öğrendiğimizin çok uzağında. Ömrümün yarısında anca anladım. Zor kazanılmış, kesin bilgidir yayalım. Bu sıralar acı çekmediğim için yazamıyorum var mı böyle
Liberalizm prensiplerine bakan kişi, hürriyet, çalışma, icat, müteşebbisin hakkı gibi müsbet çıkış noktaları görür. Ama buradan yürüyerek kapitalizme çıkınca bütün bu yolların tıkandığını görür. İşin gerçeği de budur: Liberalizm, teorik bir takım prensipler ve sloganlardan başka bir şey değildir.
Bir Nedeni Yok, Yalnızca Öptüm - Küçük İSKENDER
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Film önerisi....●》También la lluvia (Yağmuru Bile)
Toplumsal bir olayı konu ettiği için, aslında sonu belli bir filmle karşı karşıyayız. 2000 yılında, Bolivya’dayız. Bolivya’nın da daha sonra adını tüm Dünya’ya duyuracak olan Cochabamba kentindeyiz. Filmin kahramanları, kentte olacaklardan habersiz bir şekilde kente geliyorlar. Amaçları bir film çekmek. Aslında Yağmuru Bile’nin konusu film çeken
Reklam
540 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.