Bu Bir Yara Izi Değil. Doğum Lekesi :)
Bir kapı açılıyor şimdi gönlümde. Taban tabana zıt olduğum bir dünyaya. Tarifi zor ne çok duygu varmış hayatta. Acı, hüzün, heyecan, mutluluk, boşluk.. Hayat, Hayat Bilgisi derslerinde öğrendiğimizin çok uzağında. Ömrümün yarısında anca anladım. Zor kazanılmış, kesin bilgidir yayalım.
Bu sıralar acı çekmediğim için yazamıyorum var mı böyle bir şey. Acı çekmediğime seviniyor, yazamadığıma üzülüyorum. Teşekkürler Allahım böyle iki arada bir derede mutluluklara layık gördüğün için :D
Gördüm bir kadın bir adamı tavlada yendi. Bir adam bir kadını hayatta yendi. Her iki oyunda hızlıca bitti. Kadının ilk yenilişi değildi. Ama adam ilk kez yenerken yenilmeyi tadıyordu. Her zaferin mutluluk getirmediğini görüyordu. "Oyunları savaş gibi görenler, savaşı da oyun gibi görüyor elbet." Diyor Hilmi Duran, Bana Bir Şeyhler Oluyor'da. Belki de gerçekten sorunumuz budur. Basit şeylere ciddi, ciddi şeylere basit yaklaşarak mahvediyoruzdur her şeyi. İllaki bu da diyalektik. İnkarda değilim. Her şeyin bir bedeli var. Bir gerçeği öğrenmenin bedeli kadar, bir gerçeği yaşamanın da yükü dağlar kadar ağar. İnsanın ruhu mu daha ağır ? Bedeni mi ? Gerçekleri mi ? Kendi enkazından kurtulanda gazi sayılır mı ? Bilmem.. Ama bir kez b/ölünmüyor insan onu bilirim.
Evet bende "yazgımı yaldızlı çokomel kağıtları gibi, tırnaklarımla düzeltememiş olabilirim." Kendime akıl almaz bir acı planlayabilirdim. Ama yaşamaya olan saygım ve kendime olan sevgim buna elvermedi :) Bu yüzden bu çiçekler, bu kitaplar, bu kediler hep hediyedir kendime. Uzanıp öptüm kendimi, saçlarımın bitimindeki çoğu insanın fark etmediği ve fark edenlerin yara zannettiği doğum lekesinden.. Yaradır belki de. Fark eder mi ?
Kimine, hayatı kendi kontrolünde değil de, bir delinin sayıklamalarını dinlercesine bilinçsizce yaşamak düşüyor. Yiğitsen razı gelme payına düşene. Razı gelip kabullenmedikçe ele alınmıyor ipler. Hiç keçi otlatmayanlar bilmez. Koyun olmaz ama illa keçi olacak. İnatçı başına buyruktur çünkü. İpini söküp koşmaya başladığında ya gitmesine izin vereceksin ya da önünde sürüklenip giden ipi kavrayıp, ipin elini yakıp kesmesine izin vereceksin. Seçmenin yükü ağır.. Ya sayıklayan deliyi dinleyeceksin ya da onu susturacak bir şey söyleyeceksin. Söylemek ağır.
Hor görülmüş arabesk bir şarkı gibi geçiyor çoğu zaman hayat. Herkesin "aaa ben dinlemem" deyip kendiyle baş başa ilk kalışında elinin uzandığı bir şarkı.. Tabi bu bir şiir de olabilir.. Aaa ben bunu dinlemem okumam demiyorum artık. Bu benim şiirim, şarkım istemediğim kadar arabesk bazen. İstediğim gibi okunmadı çoğu zaman..
youtu.be/Urqo8j_kU9U
··
26 görüntüleme
Acı çekmeden yazamamak tuhaf bir ironi, bu duyarlılıkla yaşamak acısız olmaz zaten onun için paniğe gerek yok. Sabah işe başlar başlamaz okudum bu yazıyı, bu gün de güzel geçecek demek. Boşuna demiyorum hep yaz diye, eline sağlık.
Seçmenin yükü neden ağır biliyor musun? Çünkü artık bir kavşağa gelmişsindir. Yolu yok, seçeceksin. Seç. Neyi seçeceğini kimse salık veremez sana. Sen seçeceksin. Bir el uzanacak sana. Şaşırma. Dikkatli baktın ve gördün değil mi? O el senin elin. Tut onu. Doğrusu o. Ama sakın çıkmaz sokağa girme. Bunu hissedeceksin illaki. Kendine ihanet etme sakın. Çünkü o sokağın çıkmaz olduğunu bir gün kesin anlayacaksın. Zaten biliyordum demen için çok geç olacağını bil. Çıkmaz sokağı seçme sakın. Giden hiçbir şey geri gelmiyor zira.
Kalemine de yüreğine de sağlık İpekcik.
Teşekkür ederim. Sizinle kaleminize sağlık. Bir de muhtarlığı kabul etmezsiniz :) ne güzel nasihatler vermişsiniz yine. Ömrünüz bereketli ve bizimle olsun :))
Bu yazının doğum sürecine şahit olup sonra da okumak ayrı bir gurur benim için. Hani sen öpüyorsun ya ''Uzanıp öptüm kendimi, saçlarımın bitimindeki çoğu insanın fark etmediği ve fark edenlerin yara zannettiği doğum lekesinden.. '' ben de o yüreğindeki güzelliği kalemine döken ellerinden öpüyorum ...Sevgiyle İpek, onlarca yüzlerce binlerce milyonlarca kez sevgiyle hem de...
Çok teşekkür ederim Ferah :) ben de sonunda yazılarım işe yaradı diye gururluyum :) seni aramızda görmek çok güzel. Ben senin ellerinden öperim senin gibi değerli biri benim elimden öpsün utandırma beni lütfen. Gönlünden öperim ayrıca. Güzel, narin, naif, güçlü gönlünden. Oradaki yerimden çok mutluyum. Teşekkür ederim :))
5 sonraki yanıtı göster
Bence acı çekmeden de gayet başarılı yazılar kaleme alıyorsunuz.Gönlünüze bereket:))
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.