Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur: gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapılabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak.
Khaled Hosseini
Khaled Hosseini
hangi galaksinin yağmuru yağıyor acaba yağmur bırakmadı o galaksiye
Yağmurlar başka galaksilerden gelip yağar. Romantizme uyum sağlamak için de değil. Öyle. İşin gerçeği budur. Yağmurlar, bu dünyaya ait sanma. 
Reklam
247 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle Fahrenheit 451, Ray Bradbury'in yazdığı etkileyici önsözü ile beni içine çekti. Önsözde beni en çok etkileyen 2 alıntı eklemek istiyorum: *"Demek yürüyorsunuz?" dedi polis memuru, "Sadece yürüyor musunuz?" Başımla onaylayarak açık gerçeği hazmetmesini bekledim. "Pekala," dedi polis memuru, "Bir daha yapmayın!" *"Ben Fahrenheit 451'i yazmadım, o beni yazdı." Ray Bradbury, distopik kurgusu etkileyiciydi. Bilim kurgu ve dramı da unutmamak gerekir. Sosyoloji, felsefe, şiir halkı melankolik hale getirdiği düşüncesiyle itfaiyecilerin yeni görevi kitapları yakmak olur. Kitapların hayatımız ve toplumumuzun sağlığı için bu kadar önemli olmasının nedeni bize cevap vermeleri değil, soru sormamızı sağlamalarıdır. Devletin baskısı ve kitapları yakmalarının nedeni budur. Çünkü kitaplar düşündürücüdür. Halk düşünmemeli, soru sormamalı. Endüstriyellik öyle bir hal alıyor ki insan ilişkileri diye bir şey kalmıyor. Eskiden halk, evlerinin verandasında ya da bahçesinde vakit geçirirdi. Ama artık yok. Çünkü iletişim halinde olurlarsa birbirlerini düşünceleriyle etkileyebilirler. Devletin sunduğu ise sanal mutluluk. (Aslında bizde sanal dünyanın esiri olmuş durumdayız.) Kitap her kelimesinde, her cümlesinde düşündürüyor ve acı geçeklerle yüzleştiriyor. Neil Gaiman'ın kitap hakkında söylediği söz ile sonlandırmak istiyorum: “Öyle bir eser ki, hakkında ne söylesem eksik kalır.” Mutlaka okumalısınız.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 201790,2bin okunma
Ve ben karadan geldim ama denizi üstlendim Denizi yüklendim adeta denizle evlendim Denizle yaşadım denizle öldüm Öldükten sonra denizin gözlerini gördüm Denizden denize yükseldim Birliğin şarkısını işittim dinledim derinliklerinde Sedeflerinden yapılmış İstanbul camilerinin taşları Beyaz güvercin kanadı köpüklerinde kubbelerini gördüm
Sayfa 41 - Diriliş Yayınları 7. Baskı 2016Kitabı okudu
İlişkiler ne kadar karmaşık,insanlar ne kadar farklı,olaylar ne kadar renkli,ne kadar hızlı,ne kadar değişken olursa olsun,bir noktada,gerçeği;yani yaşamın hepimizi aynı konumda oynamaya koşullandırdığını,dolap beygirlerinden farklı olmadığımızı anlarız.Herkes anlar demiyorum,şu dünyada o kadar çok mutlu salak var ki,belki onlar anlamaz.Ne yazık ki senin benim gibilerin bunu anlaması kaçınılmazdır.Anlayınca da ya boş veririz-ki bence en iyi çözüm budur- ya da dert ediniriz.
"Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur: Gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak."
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.