Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
bir tufan olurum sustuğun her yerde
Everest Yayınları
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Everest Yayınları
Gidersen Yıkılır Bu Kent
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
bir tufan olurum sustuğun her yerde
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki...
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
" Unutulmaya geldim işte, onarılmaya değil... "
Mağlubuz. Durmadan kazanan bu hayat
Basit bir üçkâğıtçı sadece, bir sahtekâr
Sayfa 53 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Sükût: Zamanın en eski dili
Sayfa 72 - Everest YayınlarıKitabı okudu
°•○● Ki onlar hep yalnızdırlar ve her nasılsa
Bulurlar heder olmanın bir yolunu
Sayfa 89 - AçıkhavaKitabı okudu
°•○●
Yanında götüreceğin hiçbir şey kalmadı
Ellerinde keder çizgilerinden başka
Sayfa 82 - AçıkhavaKitabı okudu
Yoruldum yoruldum yoruldum
Gereklilik kipinde yaşamaktan.
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
Ey kalbim, unutmalısın dünü yarını.
Ân, saklıyor öğrenebileceğin her şeyi
Ulusal müzeye kabul edilmeyen aykırılıksın sanki
Sayfa 31 - Everest YayınlarıKitabı okudu