1938-1943 yıllarında hapiste yaşamını geçiren yazar, oradaki gözlemlerinden ve anılarından yola çıktığı uzun öyküyü daha sonra oyunlaştırmıştır. Yazar bir koğuşta, Ali Kaptan etrafında gelişen olayları akıcı bir dille anlatmıştır. Koğuşun hiyerarşik düzeni, bozuk, samimiyetsiz insan ilişkileri gerçekçi bir dil ile - toplumu yansıtan deyimler ve argo dili- okuru sıkmayacak biçimde yazmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nın verdiği zararın ülkeye yansıma biçimi ve bu zararların verdiği koşullar altında, imkansızlıklar ile koğuşta kalan insanların "insan kalma mücadelesi" anlatılmaktadır.