Babam ise bu kitap okutma işini şöyle izah ederdi:“Gündüzleri beni meşgul eden işlerin ağırlığından
kurtulmak, zihnimi başka taraflara sevk edip düşüncelerimi def etmek ve rahat uyuyabilmek için her gece odamda kitap okutuyorum. Okuttuğum eserler ciddi olursa büsbütün uykum kaçıyor. Onun için bir takım romanlar tercüme ettiriyorum. ” der ve gülerek ilave ederdi: “Küçüklüğümde dadım bana ninni söylerdi. Şimdi de okunan kitaplar aynı tesiri yapıyor. Esasen yarı dinliyor, yarı dinlemeden uykuya dalıyorum. İşte benim uyku ilacım budur.“
Unutmak da bir nimettir unutana. Günü öldürmemeye, yüreğini söndürmemeye, kulaklarında yankılanan kötü uğultuları bir daha asla çağırmamaya imkân verir.