Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gamzeee❀

Gamzeee❀
@gmzsnmzz
Okul Öncesi Öğretmeni
Lisans
Dünya, 29 Mayıs
62 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
“Onlara karşı biz” paradigması, sınıflar, ulusal devletler ve dinler boyunca devam eder. Çocuk oyunlarının tarihsel evrimi, bu oyunların yüzyıllar boyunca fazla bir değişme göstermediğini gösteriyor. Toplum ister feodal, ister kapitalist, ister sosyalist olsun, kimilerini içine alma, kimilerini dışlama kavramı daima bu oyunların bir parçası olagelmiştir. Çocuk oyunlarındaki totaliter yapı her halükârda varlığını korur. Bu tür oyunlar toplumsal yapının bir yansımasıdır. Bir yere ait olmak isteyen bireylerin başkalarının seçimi aracılığıyla dışlanabildiği her toplum, üyelerine baskı uyguluyor demektir. Ayrıca taraf seçmek, bir karşılıklı dışlama biçimidir. Bir üstünlük-aşağılık kavramına dayandığından, daima kuvvete dayalı bir düzenin yansımasıdır.
Gamzeee❀ okurunun profil resmi
Böylece, tüm psikolojik silahlar çocuğun zihnine, paradigmasına önceden yerleştirilmiş olur. Irk, sosyal sınıflar, zekâ vb. temeline dayalı ayrımların tümü, zorunlu seçim, karşılıklı dışlama, nicelleştirme ve kıyaslama temeli üzerine bina edilmiş olan algılama yapıları dizisine dayalıdır.
Reklam
Biz, özgür olmaktan korkuyoruz aslında. Yerleşik düzenin dikte ettiği, herkesin de karşılıklı olarak kabullendiği tutum ve davranış sınırlarının içinde kalmak istiyoruz. Bizi nihai bağımsızlığa götürecek adımı atmaya cesaret edemiyor, kendi içimizdeki sese kulak vermekten çekiniyoruz. Öyle yaptığımız zaman, bize genellikle deli deniyor çünkü. Bize deli denmesini istemiyoruz. Bize deli denmesinin ve deli muamelesi yapılmasının sonuçlarına katlanacak gücümüz yok.
Gamzeee❀ okurunun profil resmi
Bu yüzden, delilikten anladığımız şeyi iğdiş ediyor, bir yandan onu küçük ve önemsiz eylemlere indirgerken bir yandan da kendi davranışlarımızın anlamını abartıyoruz. Örneğin bir memur, sırf hava güzel olduğu ve canı o gün uçurtma, uçurmak istediği için işe gitmiyor - uçurtma uçurmak çocukluğundan kalma tatlı anıları çağrıştırıyor ona. Ama bir yandan da, “Acaba bana deli derler mi?” diye tasalanıyor. Ya da sonradan, “Öyle çılgınca bir şey yaptım ki...” diye anlatıyor olayı. Deliliği, çılgınlığı öylesine basit eylemlere indirgedik ki, artık rahatça, güven içinde deli olabiliriz.
Gamzeee❀ bir yorumu yanıtladı.
Ama gün boyunca, ister sabah saat on, ister öğleden sonra üç olsun, hepimiz, gündelik düzenin, düzen güçlerinin köleleriyiz. Bizi ayakta tutan, zamanın geçmesi ve gecenin sunduğu kurtuluş umududur. Çünkü, sonunda gece olacağını ve (gündüzle kıyaslarsak) dilediğimiz gibi davranma fırsatına kavuşacağımızı biliriz.
Gamzeee❀ okurunun profil resmi
Kitaplar gece okunur. Sinema, tiyatro ve müzik gösterileri gece olur. Gece sarhoş oluruz, gece kumar oynarız.
2 önceki yanıtı göster
Gamzeee❀ okurunun profil resmi
Gün boyunca baskı güçleri, aşkın özgürlüğüne karşı savaşır. Ama geceler bizi yeniden âşık eder, bize “seni seviyorum” dedirtir. Gündüzleri söylenen “seni seviyorum'lar geceye gönderme yapar.