"Zezé, önemli olan hayatın güzel olduğunu göğsümüzde ısıttığımız güneşi Tanrı'nın bize bütün güzellikleri çoğaltalım diye vermiş olduğunu keşfetmek."
"Yani ağladığım zaman güneşi ıslatmış mı oluyorum?"
"Kesinlikle. Buraya, güneşin soğumasına engel olmaya gelmedin mi?"
Doğruydu
"Öylese elimi dostça sık, sonra gidip birlikte güneşi uyandıralım."
"Göğsümde gizlenmiş olduğuna göre elini nasıl sıkabilirim?"
"Her zamanki gibi düşüncelerinle."
Ben bu ismi hiç sevmedim
Upuzun dar bir sokak
Ben size diyeyim taşra sokağı siz bana deyin köy ortası
İçinde insanlar kalabalık
Evlerse birbirini öpmekte iki katlı karışık
Gün Hıdırellez günü
Sokak ana baba günü
Ve veda günü
“son kuşlarımdı bunlar, dedim telef olmasın.
geçti artık göğsümde kuş barınmaz anladım.”
‘Ben yalnızım, Efendim. Ve saatlerin darbeleri göğsümde ağır bir şekilde duyuluyor.’
