“Şu anda kim bilir napıyorsun sen. Belki çaydanlıktan bardağa o güzelim tavşankanını akıtıyorsun. Belki uykudasın, belki gezmede. Yahut da temiz, duru bir banyodasın. Başın, dişin ağrımasın, için bir garip burkulmasın da nerede olursan ol..
Yeter ki yaşa...”