Gönderi

Dünyada bu kadar çok boş yer olduğu halde, var olabileceğin, sana fazlasıyla yetecek ufacık bir yer bile bulamazsın. Sesleri aradığında, karşına çıkan sessizlik olur. Sessizliği arzuladığındaysa durmak bilmeyen kehanet başlar. O ses, zamanı geldikçe, senin kafanın içindeki gizli düğmesine basar. Yüreğin, uzun yağmurlarla taşan ırmaklara döner. Yeryüzündeki tüm işaretler o selin altında kalmış, karanlık bir yerlere sürüklenmiştir. Yağmursa, o taşan ırmağın üzerine yağmaya devam eder. Böylesi sel manzaralarını televizyon haberlerinde her görüşünde aklına geliverir. “Evet, aynen böyle, benim yüreğim de böyle işte” dersin.
Sayfa 19
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.