Gönderi

Yûsuf ile Züleyha
Hepsi hayret makamında, o denli kendinden geçmiş. Bu bir insan olamaz, bu ötelerden gelmiş bir melek, diye mırıldandılar. Gözleri Yûsuf'ta, elleri portakalı soymaya devamla bakakaldılar. Kuşkusuz aşk sirayet ediciydi. Şimdi hepsinin yüreğinin attığı yerde Züleyha'nın yüreği, şimdi hepsi birer Züleyha. Sonunda hepsinin elleri kesildi! Ne bir acı, ne bir çığlık, ne bir ünlem! Sadece birkaç damla kan. Hepsi kendi ellerinden kendi elleriyle akıttıkları kanla lekelerken eteklerini, dediler ki Yâ Züleyha, sen haklıymışsın bağışla bizi. Bu ki yaratılmışların en güzeli, Züleyha bağışla bizi. Züleyha oturduğu yerden doğruldu usulca. Dedi, siz ellerinizi doğradınız, ben yüreğimi doğradım. Bir kez gördünüz siz, ben yıllardır bu güzellikle sınanmaktayım.
Sayfa 47 - timaşKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.