Bu rüzgarlar estiği sürece, ben Dostoyevski’nin kişilerinden biri gibi oluyorum. Ya Sibirya yollarında bir sürgünüm,ya Moskova sokaklarında aç bir serserinin , ya sınır boyunda bir han odasında kaçmak çarelerini düşünen bir suçlunun kabı içine girerim. Derin bir azap yüreğimi tırmalar.