Gönderi

Göz hekimi Adler’in gözlemlerinin odak noktasında güçlüksüzleri çokluk kalıtsal nitelikteki yetersiz organların zamanla güçsüzlüklerini dengelemekle kalmadığı, hatta aşırı derecede fonksiyonel bir kompensasyon [denge] sağlayabildiği ve olağanüstü denilebilecek işlevsel bir üstünlüğe kavuşabildiği görüşü yer almaktaydı. Kekeme Demosthenes’in büyük bir hitabet gücüne sahip bir kimse, miyop Menzel’in hatırı sayılır bir ressam, aynı şekilde miyop Gustav Freytag’ın alabildiğine titiz betimlemeleriyle ün salmış bir yazar olması doğrusu tuhaf sayılmaz mıydı? Kendisini yansıtan portresinde şaşı bir bakışı yok muydu Dürer’in? El Greco, pek büyük bir olasılıkla astigmat değil miydi? Bir hayli müzisyen vardı ki, işitme duyularında bir yetersizlikten şikâyetçiydi ve günün birinde kulakları duymaz olmuştu hepsinin; örneğin Beethoven, Smetana ve Clara Schumann bunlar arasındaydı. Bruckner’in dış kulağında ise bir deformasyon seçilmekteydi.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.