Çocuk olmanın en saf halini ancak bu kadar saf bir çocukluk geçirmiş biri böyle aktarabilirdi diye düşündüm Beyaz Gemi'nin son sayfalarını çevirirken. Baş karakterlerimiz hayal dünyasına aşık olduğumuz bir çocuk, dünyanın en iyi niyetli ve çalışkan dedesi olan Mümin ve hayatta birçok kez karşılaştığımız kötülükte bir Orozkul enisteden ibaret. Beyaz Gemi, pastoral betimlemeler ile süslenerek anlatılan Boynuzlu Maral Ana efsanesi ile okuyucuya adeta edebi bir şölen yaratmış. Ben bu eserdeki anlatılan efsane ve işlenen üç zıt karakter ile harmanlanmış cok büyük bir alt metin olduğunu düşünüyorum. Okuyacaklara tavsiyem bu kitabi bir çocuğun gözünden yazılmış basit bir metin değil, hayatta her gün karşılaştığımız bu karakterlerin aslında iç dünyasında neler yaşadığını düşünerek okumasıdır.
"Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedidir. İşte budur beni teselli eden."
Sana, senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum sevgili çocuk:
Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!