İnsan toplumunda, kişi hayvana ne kadar yakınsa, bu insanın duyusal hazzı o kadar güçlüdür; bir kişi ne kadar yüksek seviyeli ve kültürlü ise,entellektüel ve benzeri diğer incelikli işlere duyduğu hazda bir o kadar büyüktür. O halde, zihinsel planın da, düşünce planın da üstüne çıkan bir kişi, spiritüalite ve ilahi ilhamın planına geldiğinde, burada bir saadet hali keşfeder; bu saadetle karşılaştırıldığında tüm duyusal zevklerin ve hatta zihinsel zevklerin bile bir şey olmadığını görür.