Gönderi

Muhalif Olmak ve Namuslu Kalabilmek Özveri ve Cesaret İster
Siyaset, uzun yıllardan beri, "devletten yana çıkmak" ile "halkın tarafını tutmak" arasındaki karşıt duruşlara sıkışıp kalmıştır. Bunu aşamadığı için de, devletçe "makbul" sayılan ve sayılmayan gruplar arasında tahripkâr bir rekabete ve karşıtlığa yol açmıştır. Toplumdan yana çıkmak, yani sivil toplumu geliştirmek, onun taleplerini dillendirmek, farklı siyasal gündemler önermek, devlete karşı bir tavır gibi algılanmıştır. Sadece talep ve görüş çeşitliliği değil, farklı grup aidiyeti belirtimleri de bastırılmıştır. Bu konuda devlete "yardımcı" olanlar korunmuş ve kollanmıştır. Geldiğimiz noktada, hırsızlar, katiller ve mafyalar, bir zamanlar "devlet adına" bir şeyler yaptıkları için, "şerefli" ve "gurur duyulan" kişiler olarak ilan edilmişlerdir. Oysa ülkemiz şartlarında çok zor yetişen düşünür, aydın, yazar ve sanatçılar, bu baskıcı ve "tekleştirici" sistemli politikalara karşı eleştirel bir tavır sergiledikleri için yokluklara, işkencelere, eziyetlere, dışlanmalara uğratılıp medeni ölüler haline getirilmişlerdir.
Sayfa 73 - 1. baskı - 2000
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.