Gönderi

Hepimiz, bebeklerin lisan öğrenimindeki büyük yeteneklerine karşın erişkin insanın herhangi bir ikinci lisan öğrenmesi sırasında karşılaştığı güçlüklere şahit olmuşuzdur. Geleneksel bakış açısı, bunu anadille düşünme ve muhakeme etme alışkanlığına bağlı olarak değerlendirip aşılabilecek bir sorun olarak görme eğilimindedir. Ancak 1997 yılında yayınlanan "Nature" dergisindeki bir araştırma, aslında işin hiç de öyle olmadığını gösterdi. Bu araştırmada araştırmacılar, anadilini kullanan kişilerin beyinlerinde "anadilin kullanımıyla ilgili bölgeleri" fMRI (işlevsel manyetik rezonans görüntüleme) tekniğini kullanarak belirlemişler. İlaveten, ikinci bir lisan konuşan kişilerin beyin bölgelerini de lisan kullanımı sırasında haritalandırmışlar. Değişik yaş gruplarında yaptıkları çalışmalardan elde ettikleri sonuç oldukça ilginç: Küçükken öğrenilen anadil beynin belli bir bölgesinde kodlanırken daha ileri dönemlerde -genellikle 3-7 yaş sonrasında- edinilen yeni bir dilse "başka" bir beyin bölgesinde işleniyor. Yani sözün özü, ne yaparsanız yapın, sinirsel olarak ikinci bir lisanı anadil gibi öğrenemiyorsunuz. (Konu halen tartışmalı olmakla birlikte, bu sonuçlar büyük oranda kabul görüyor.) Bu sonucun anlamını iyi kavrayabilmek içinse sinir sisteminin temel işleyişini tekrar düşünmek gerekiyor.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.