Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi, ne
kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde
tren tarifesi, ne de turna katarı gökte… İnsanın içini
dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi
yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak
toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken
duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi
kalmamak ayrılık...