Gönderi

(...) Fetih yapan savaş beyi, sefere çıkan komutan, iktidar sahibi hükümdar (bu iktidar kendisine değil, çok­luğa aittir), kendi kârının ve endüstriyel icraat hayallerinin peşinde koşan kapitalist patron. Öyleyse, bir bakıma en genel anlamıyla patronluk, esir almak demektir ve kapitalist sömürü dışında, günümüzde anlam taşıyan başka alanlarda da bu durumun dışavurumla­rı görülebilir: STK yöneticilerinin, önder sıfatıyla, aktivistlerin faaliyetlerinin sonuçlarını kendine mal etmesi, üniversitede ensesi kalın hocanın asistanların yaptıklarını, sanatçının da yardımcıları­nın yaptıklarını kendine mal etmesi... bunlar kapitalist girişime dahil değildir, hedeflerinin de finansal kazançla hiçbir alakası yok­tur. Ama bu kişiler de patrondur, genel anlamda patronun özgül örnekleridir ve herhangi bir efendi-arzunun hizmetine koşulmuş tebanın çabasını (conatus) esir alırlar.
Sayfa 22
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.