Bir Seçimde %83 Boş Oy Çıkarsa Ne Olur?
Yazar yine bilinmeyen bir ülkede, bilinmeyen bir milletin başından geçen orijinal bir konuyu ele alıyor. Cümlelerin sadece nokta ya da virgülle birbirinden ayrıldığı, başka hiçbir noktalama işaretinin kullanılmadığı bu kitap 
Körlük eserinin devamı niteliğini taşıyor.
İlk kitapta Körlük salgınıyla mücadele eden halk, 4 yıl sonra, yapılacak olan bir seçim öncesi tekrar geri dönüyor ve hikaye buradan başlıyor. Halk yapılan seçimde %83 oranında boş (beyaz) oy kullanıyor ve işler karışıyor. Hükümet olayı “Beyaz Körlük” olarak niteliyor ve bununla mücadele için akıl almaz yöntemler kullanarak halkın üstüne gidiyor.
Ancak yasada “Kimse boş oy kullanamaz” şeklinde bir madde yoktur, ayrıca böyle bir madde olsa bile uygulanabilirliğinin olmayacağı anlaşılıyor. Boş oy oranı o kadar yüksektir ki artık yöneticiler birbirlerinden bile şüphelenmeye başlıyor ama işin sorumlularını araştırmak için insanlıktan çıkıncaya kadar akıl almaz yollar deniyor.
İlk sayfasından son sayfasına kadar müthiş bir kaos ve kargaşayı konu alan kitap, yazar tarafından oldukça sakin ve durağan şekilde okuyucuya aktarılır. Bu da okuyucunun bir noktada sinirlerini gerebiliyor.
Telaşa kapılan bir iktidarın nasıl kendini kaybedebileceğinin anlatıldığı bu kitap beni çok etkiledi, okuyalı yaklaşık 2 ay olmasına rağmen hâlâ birçok şey net olarak hafızamda.
Son olarak, ilk kitabı okumadan bu kitabı okursanız bazı şeyler havada kalabilir. Önce onu okursanız bu kitabı da okumak isteyip istemeyeceğinize karar verebilirsiniz.
Ekstra not: Eğer yazardan daha önce hiç eser okumadıysanız başlangıç için bu iki kitap da uygun değil. Yazarın kalemine alışmak için 
Bilinmeyen Adanın Öyküsü kitabından başlayabilirsiniz.
***Zaman çok kıymetli bir şeydir, vakit ayırıp okuduysanız teşekkür ederim. Keyifli okumalar.
··
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.