Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar.
Hayat onları hep mecbur bırakmıştı.
Bıyıkları terlediğinden beri nerdeyse bir gün olsun
gün yüzü görmemişlerdi, Çanakkale'den Trablus'a, Yemen'den Sina'ya, Balkanlardan Kafkaslar'a vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştı.