Gönderi

Bu bir kısa hal tercümesidir.
Ali Suavi Çankırı'nın Çay kö­yünden İstanbul' a gelerek kâğıt mühreciliği (yazılma­ya hazırlama) yapan Hüseyin Efendi'nin oğludur. Aksaray'da doğmuştur. Mekteplerde ve medreseler­ de okumuştur. Rüştiye öğretmenliği imtihanlarnı bi­rincilikle kazanmıştır. Simav ve Bursa rüştiyelerinde hocalık etmiştir. İstanbul'a dönerek bir müddet son­ra Filibe rüştiyesine tayin edilmişse de orada cemaat teşkilatı yaptığı için azledilmiştir. Tekrar İstanbul' a ge­len Suavi Muhbir gazetesinde heyecanlı makaleler yazmaya ve camilerde vaazlar vermeye koyulmuştur. Yazıları ile vaazlarından bir kısmı iyi karşılanmadığı için Kastamonu'ya sürülmüştür. 1869'da buradan Av­rupa'ya kaçarak Mısırlı Mustafa Fazıl Paşa'nın Genç Osmanlıları arasına katılmıştır. Londra'da Muhbir ve Paris'te Ulûm gazetelerini neşretmiştir. Alman ordu­ları Paris'e yaklaştığı vakit, Lyon'a giderek "Muvak­katen" adı altında bir küçük gazete çıkarmıştır. Be­şinci Murad tahta çıkınca İstanbul'a gelerek Basiret gazetesinde çalıştığı sırada Mekteb-i-Sultani (Galata­saray Lisesi) müdürlüğüne geçirilmiştir. Abdülhamid kendisini bu müdürlükten azletmiş, altı ay işsiz kal­mıştır. Beşinci Murâd'ı tekrar tahta çıkarmak için giz­li bir cemiyet kurmuş ve 20 Mayıs 1878'de 500 kadar Rumeli muhaciri ile Çırağan Sarayı'na hücum etmiş­tir. Beşinci Murad'ı dairesinden çıkarmış iken, vaka yerine yetişen Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa'nın so­pası ile ölmüştür. Yıldız yakınlarında gömülü ise de mezarı belli değildir.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.