Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
İçimizdeki Şeytan
İncelemeye  başlamadan önce ve hemen kocaman altın harflerle sabit iletim olan "SPOİLER" i yazayım. Kitabın önsözünde kitabın içeriğiyle birlikte
Anna Karenina
Anna Karenina
ve
Kroyçer Sonat
Kroyçer Sonat
ve
Aşkın Metafiziği
Aşkın Metafiziği
ne de değinilmiş. Peki neden
Anna Karenina
Anna Karenina
ve
Kroyçer Sonat
Kroyçer Sonat
?
Anna Karenina
Anna Karenina
okumadım okuyacaklarım arasında ama sevgili
Haruki Murakami
Haruki Murakami
nin
Uyku
Uyku
kitabında  Anna Karenina kitabı ile ilgili bölümlerde kitabın sonunu görmüş ve unutmak üzere daha sonraki aylara ertelemiştim. Ve ben unutmayı beklerken
Şeytan
Şeytan
kitabının önsözünde de sonunu okuyup iyice hafızama kazımış, imkansızın şarkısını söylemeye başlamış oldum. Böyle önsözleri bu yüzden sevmiyorum. Neyse ki
Kroyçer Sonat
Kroyçer Sonat
okumuştum. (Her ne kadar onunla ilgili bir bilgi vermemiş olsa da yine de sevindim diyelim.) Bahsi geçen; bir bilinen ve bir bilinmeyen (ama sonu hafızaya kazınmış) iki kitabın da konularına biraz vakıf olarak kitabın içeriğiyle ilgili bilgileri elde ederek (evlilik-aldatma-ahlak) diğer kitaba gelelim. Neden
Aşkın Metafiziği
Aşkın Metafiziği
? Yine okuyacağım kitaplar arasındaydı yazarın kadın hakkındaki düşüncelerini incelemelerden ve kitabı da az çok alıntılardan biliyoruz. Burada bu kitaptan kadın ile ilgili değil irade ile ilgili olarak göz atılması istenmiş. Sevgili Tolsoy'un da kadınlara karşı olan düşüncesi önsözde "yani  kadın  ve evlilik düşmanı olduğunun hem kendi güncelerinden hem de karısının anılarından rahatlıkla çıkartılabileceği ileri sürülüp durulur" sözleriyle belirtilmiş. Zaten bunu daha önce okuduğum
Karanlığın Kudreti
Karanlığın Kudreti
adlı kitaptan şu alıntılardan http://1000kitap.com/gonderi/97605729, http://1000kitap.com/gonderi/97605729, #97605273 ve paylaşmadığım kadınlarla ilgili söylediği cümlelerden biraz anlamıştık diyelim. Elde olan bir okunmuş ve bir okunmamış kitapla mutluluk ve hüzün duygularıyla karışık olarak kitaba başladım. Yevgeniy adlı karakterimiz babasından kalan mirası borçlarından dolayı kabul edilmemesi önerisine karşılık bu öneriyi  geri çevirerek, işini bırakıp annesiyle birlikte çiftlikte işlerin başına geçiyor. İşleri yoluna koymakla uğraşırken başka ihtiyaçlarında karşılamak gerektiği düşünüyor. Tahmin etmemek mümkün değil. Mikrofonu uzatıyoruz; "Gençliğinde bütün öteki gençler gibi yaşamıştı; anlayacağınız değişik kadınlarla ilişkisi olmuştu. Öyle ahlaksız biri değildi, ama hep dediği gibi, rahip de sayılmazdı. Kadınlar ile ilişkiyi, kendi deyişiyle, bedensel sağlığı ve zihinsel özgürlüğü bakımından gerekli gördüğü ölçüde ve şekilde sürdürüyordu. Bu yaşama tarzına on altı yaşındayken adım atmış ve o güne kadar ahlaksızlığa teslim olmadan ve de bir hastalık kapmadan, kazasız belasız bugünlere gelmişti."
Kroyçer Sonat
Kroyçer Sonat
da yine böyle bir bölüm vardı genç erkeklerin cinsel ihtiyaçları karşılamak amaçlı olarak evli kadınlarla ilişkiye girmeleri ve bunu sırf sağlık açısından yapmaları... Evet, Yevgeni de bu ihtiyacı gidermek için, aman ormancı canım ormancı sayesinde tam da istediği gibi hem evli, hem de kocası şehir dışında çalışan bir kadınla ilişki içerisine giriyor. Onun deyimiyle bir seferlik, ikinci olmayacak. Ve ikinci oluyor, üçüncü olmayacak ve üçüncü de oluyor, dördüncü de, beşinci de... Bu sefer de evlenince bitecek nasılsa deyip ilişkisine devam ediyor. Bir kişinin hırsızlığı bir kere yapacağım nasılsa demesi, bir insanın sigarayı-alkolü bir kere içip bırakırım demesi, diyeti bir kerelik bozayım nasılsa devam ederim diye kendimiz kandırmamız gibi :) İnsanoğlu hep tek seferlik yapmak için başlar :) Şimdi onun sözleriyle tezimizi pekiştirelim; “Anlayacağınız, meselenin daha sonra herhangi bir sorun olmayacağını, ilişkiyi canımın istediği an kesebileceğimi, böylelikle her şeyin biteceğini düşünmüştüm,” “Evliliğimden önce gerçekten de ilişkimi kestim ve onu bir yıl boyunca bir daha ne gördüm ne de düşündüm.” Ve nihayet beklenen günün geldiğini Yevgeni'nin evlendiğini anlıyoruz. Ve Stepanida aklından geçmez. Ta ki onu bir gün temizlik için evine geldiğinde görene kadar. Kamera; “Derken günün birinde, nasıl olduğunu gerçekten bilmiyorum; hani insanın büyülere filan inanacağı geliyor, birdenbire onunla yüz yüze geldim; gelince de yüreğime yerleşen bir kurt içimi kemirmeye başladı. Kendime lanet ediyor, eylemimin, hani her an gerçekleştirebileceğim eylemimin utanç verici olduğunu kabul ediyorum... ediyorum ama, gene de üzerine üzerine gidiyorum ve hâlâ gerçekleştirmedimse bu sırf Tanrı’nın beni koruması sayesinde oldu. Dün Lisa beni çağırttığında tam da ona gidiyordum...” Melek bir yandan şeytan bir yandaaannn... Ve sonraki günlerde de Stepanida’ nın dolaştığı yerlerde dolaşıp görmek için bir çaba harcar ve her seferinde de onu yanlışa sürüklemekten bir ses kurtarır ve hep ikilem içindedir. Ama bir bir yanım; “Evet, gerçekten de öyle bir serseriyim ki; bir karım var hem de üstelik öylesine iyi bir kadın ve ben, yabancı bir kadının peşinden koşuyorum.” Ama o öbür yanım, var ya diğer yanım; “Ah, gelseydi ne büyük mutluluk olurdu ama! Dışarıda yağmur yağarken burada tamamen biz bize olurduk. Ona birkez daha sarılsam yeter; arkasından başıma ne gelirse gelsin... öyle ya,” Kitap günlük işlerin, aile hayatının gelgitleriyle sürüp giderken, kendini ahlak açısından sorgulama, kendini aklama-haklı bulma, utanç duyma-haksız bulma düşünceleri, duygu dalgalanmaları Yevgeni'yi  depresyona sokmakta gecikmiyor. Ve kendini sorguladıkça da bu işi bir sonuca vardırması. Suçlu kim tabi ki şeytan :) Kitabın sonuna karanlığın kudreti gibi iki son yazmış yazar, her iki sonda da bir şeytan ölüyor. Aslında şeytan da değil. Tamamen iradesizliğe yenilip suçu günah keçimiz olarak adlandırdığımız şeytana atıyoruz. Çok sevdiğim bir Sabahattin Ali'nin dediği gibi; Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu...  İçimizde şeytan yok. İçimizde aciz var. Tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.
Şeytan
ŞeytanLev Tolstoy · Bordo Siyah Yayınları · 20184,400 okunma
··
361 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.