Gönderi

Bizi piyon yapmaya çalışan şah'ın o zamanlar bilmediği bir şey vardı; biz satranç tahtasının ta kendisiydik. Gün gelecekti yanıp kül olacaktı tüm taşlar çünkü taş yoksa oyun da yoktu. Tekrar ediyordum içimden. Taş yoksa oyun da yoktu... Bize kim, ne yapıyordu bilmiyorduk fakat şunu biliyorduk ki içinde kaybolduğumuz bu labirentin çıkış yolunu bulmak üzereydik. Ve yine tekrar ediyordum... Taş yoksa oyun da yoktu... Taş yoksa oyun da yoktu... Taş yoksa oyun da yoktu...
Sayfa 251 - İndigo YayınlarıKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.