İncelemem SPOİLER İÇERİR!!
Kitabı elime alıp birkaç sayfa okuduğumda söylediğim ilk şey "Parayla mutluluk olur mu bilmem ama parasızlık mutsuz eder insanı" oldu. Belki şartları farklı olsa annesini huzurevine yerleştirmezdi dedim. Ne zaman ki, "Zaten annemle paylaşacak, konuşacak cok şeyimiz de kalmamıştı" sözünü işittim o zaman anladım ki kahramanımız hayata yenik düşmüş, yaşam denilen savaşı çoktan kaybetmiş.
Okudukça karakteri gözlemledim. Bir insanı nasıl olur da duyguları değil de fiziksel ihtiyaçları yönlendirebilir? Gerçekten bu kadar kayıtsız olmasının nedeni , cani olması mıydı? Adeta hakkında karar verecek mahkemenin, jürinin, bir üyesi oldum. Tek başına hücresinde gökyüzünü izlerken ona baktım; kapı altından, küçük aralıklardan. Üzerine gittim son anlarında. Tanrıyı anlatmaya çalıştım. O bana bağırarak tüm bunların ne anlamı var dediğinde cevap veremedim.