Gönderi

Köy Enstitüleri
«Yapı işlerinin eğitime katkısını yüksek mimar Mualla Eyüboğlu şöyle değerlendirmişti: "Ben proje mimarı olarak görev almıştım. Yani yapılmış projeleri uyguluyorduk. Yapı alanında usta ve işçi yerine öğrencilerin bulunması, kuşkusuz yapı işinin yürümesini ve hoca olarak benim işimi güçleştiriyordu. Öğrenciler hem işçi olarak çalışır hem de çalışırken matematik ve geometri bilgilerini öğrenirlerdi. Yani hemen söyleyeyim ki, bu eğitim hem öğrencilerin hem de hocaların gelişmesi bakımından çok yerindeydi. Örneğin, biz okulda Pisagor teoreminin niye öğretildiğini kavrayamazdık. Oysa köy enstitüsünde bunu öğrenciye çatı makası bağlarken öğretiyorduk. Bu son derece ilginç bir olaydı. Öğrenci öğrendiğinin işe yaradığını somut olarak görüyor ve iş yaparken öğrendiği bu bilgiyi bir daha hiç unutmuyordu. Çünkü çatı makasını bağlayabilmek, çatıyı sağlam bir şekilde yapabilmek için Pisagor teoremini öğrenmek gerektiğini iş üzerinde kavrıyordu. Öğrendiği bilginin ne işe yaradığını somut olarak kavramak, öğrencide iş yapmak için bilgi, daha çok bilgi edinmek gerektiği bilincini geliştiriyordu."» Günümüzde asgari ücret alan bir emekçinin yıllık tüm kazancını verecek bile olsa, böyle bir eğitimi çocuğuna aldırabileceği eğitim kurumu var mı? Yaklaşık 80 yıl önce böyle bir eğitimi halka ücretsiz sunan başta İsmail Hakkı Tonguç olmak üzere, tüm katkısı bulunanların hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.