"970(1562) civarında “Küllü men aleyha fân”* bâdesinde ser-gerdân ve sahbâ-yı “küllü şey’in hâlikun illâ vechehu”** ile mest-i ser-gerdân oldukta terk-i âlemi vücûd-ı müsteâr ve hicret-i milket-i hestî-i nâ-pây-dâr idüp dünyâ-yı denâet-medârdan âheng-i “ve innel âhirete hiye dâru’l-karâr”*** etmiştir."
Sadeleştirilmiş:
«Küllü men aleyha fân”* şarabında başı dönmüş,
Ve “küllü şey’in hâlikun illâ vechehu”** şarabı ile şaşkın bir sarhoş olarak,
Geçici olan bu vücut ve âlemi terk etmiş,
Geçici olan varlık mülkünden göç edip, alçaklık merkezi olan dünyadan “ve innel âhirete hiye dâru’l-karâr”*** meclisine göç etmiştir.""
*: [Yer üzerinde bulunan her canlı fânîdir, yok olacaktır. Rahmân süresi, 26. âyet]
**: [O’nun zâtından başka her şey helâk olacaktır. Kasâs süresi, 88. âyet]
***: [Ahiret ise ebedî olarak kalınacak yerdir. Mü’min süresi, 39. âyet] »
Sayfa 37 - Süleyman Nazif Hasan Çelebi tezkiresinden naklediyor