Toplumsal ve siyasal huzursuzluklar, devletle o devletin uyruğu
olan insanlar arasındaki ilişkileri değiştirdi. Demokrasiler,
oligarşileri ve diktatörlük rejimlerini yıktı. Ancak, kovulamayan
kötü bir ruh gibi kadın düşmanlığı, insanların eşitlik idealiyle alay edercesine hep kendini duyurdu ve hâlâ da duyuruyor. Bu
düşmanlık, internetteki porno sayfaları kadar yeni ve ilk
uygarlıklar kadar eski. Çünkü biz, kökleri geçmişin büyük kültürlerine dayanan çok eski bir geleneğin mirasçılarıyız. Bu,
inatla bilincimize yerleşen bir düalizm; öyle bir düalizm ki kendi
cinsinin yarısının insan olma hakkını yadsıyor.