Düalist düşüncede, diyalektik düşünceden farklı olarak
bir sentez yoktur, cinsiyetler arasındaki çatışma sonsuza kadar
sürer. Kadınlar kendilerini, onlara karşı üretilen bir dizi felsefi,
bilimsel ve hukuksal kanıt karşısında bulurlar. Bunların hepsi,
kadının erkek karşısında “doğalarından kaynaklanan bir aşağılığı”
savlamakta ve aynı savı güçlendirmektedir. Daha sonraları,
bunlara güçlü dinsel deliller öne sürerek Hıristiyanlık da katılmıştır. Bu dinsel delillerin etkilerini bugün de görüp
yaşamaktayız.