Gönderi

Binlerce insanı aynı amaca baş koymaya ikna etmek zordur, hele ki bu baş koyuş, işe otobüsle gitmek yerine yürüyerek gitmek gibi, ya da hatta organik tarımı desteklemeyen bir şirketi protesto etmek için bir fincan sabah kahvesinden vazgeçmek gibi gerçek zorlukları beraberinde getiriyorsa. Yakın bir arkadaşı aşağılanmış ya da hapse atılmış olmadığı sürece çoğu insan hiçbir büyük ayıbı otobüsünden ya da kahvesinden vazgeçecek kadar umursamaz. İşte bu yüzden, eylemcilerin belli bir protestoya katılmaya çok da istekli olmayan insanları bile buna mecbur bırakmak için nicedir kullanmış oldukları bir araç vardır. Bu araç, yüzlerce yıldır önemli ölçüde etkili olmuş bir ikna şeklidir. Mahalle veya cemiyetlerin kendi üzerlerinde oluşturdukları mecburiyet duygusudur. Bir diğer ifadeyle, mahalle baskısıdır. Alışkanlıkların Gücü, Charles Duhigg
Sayfa 246Kitabı okudu
·
228 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.