Gönderi

Boyumuzu ve boynumuzu -bize alıştırıldığı gibi- hep önümüze bakmak için kullanmayalım. Çünkü hayat sadece önümüzdeki hedef değil, hedefe giden yolun her noktası, her köşesi, her milimetresidir. Etrafımızda ki bu şehir, yaşadığımız ya da ziyaret ettiğimiz bu yer, hep var olan bu gökyüzünün altına belki 500 belki 1000 yıl önce kuruldu ama bakmadığımız gökyüzü sonsuz zaman önce oradaydı. Çevremizdeki en ‘gerçek’ şey o aslında. Bize gerçeği farkettirecek tek şey o…. Bakılmayı en çok o hak etmiyor mu? Unutuyoruz. Sonradan iyi veya kötü hazırlanmış bu boyutumuzu, gerçek hayatımız sanıyoruz. Etrafımızdaki sembolleri kabulleniyoruz. Onlar şekillenmeye başladığında orada olsak, biz de aynılarını yapardık sanıyoruz. Yanılıyoruz. Gökyüzüne bakalım, toprağa bakalım, denize bakalım… Düz baktığımız yerlere, binalara, manzaralara, çevremizdeki insanlara yine bakalım ama günlük hayatta bize yararı olacak kadar bakalım. Yaşadığımız hayatta bize ‘gerekecek’ kadar bakalım Aklımız ise hep bir karış havada olsun
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.