Gönderi

güzel kıssa:)
Adamın biri uzaklarda bir köye gitmek üzere yola koyulmuş. Az gitmiş Uz gitmiş, Bir ormana varmış. Ormanın içinden geçerken bir aslan rast gelmiş. Aslanı görünce korkuya kapılan adam Can havliyle kaçmaya başlamış. Kan ter içinde koşarken bir kuyuya düşüvermiş. Kuyunun duvarlarına sürtünerek aşağı inerken, çatlaktan taşmış bir ağaç dalını yakalayarak tutmuş. Tam rahat nefes alacak aşağı bakınca Bir de ne görsün, kocaman bir ejderha kuyunun dibine ağzını açmış bekliyor. Aslanla kuyunun ağzında Durmuş, adamın ölüm nöbetin tutuyor adeta. Ne yukarı kaçacak yer var, ne aşağıda güvenli bir alan... Bütün bunlar yetmezmiş gibi tutunduğu dalda iki fare dadanmaz mı? Biri siyah diğeri beyaz renkli iki fare adam onu tutunduğu dal kemirmeye başlamış. Yukarıda Aslan, aşağıda ejderha, tutunduğu dağın üzerine biri beyaz, diğeri siyah iki fare ... Adam ne yapacağını bilmez halde beklerken, ağacın dalından bir damla bal damlamış ağzına. "Sence adam ağzına damlayan baldan tatlı alabildi mi"? "Tabii ki hayır..."demişti. "Korku dolu bir kuyunun içinde hiçbir şeyin tadına varması mümkün olmaz." . . . Aslan ölümdür bu hikayede, hep peşindedir insanın. Ne zaman pençesini atıp avanak yapacağı belli değildir. Kuyunun dibi İsa ölümü, her canlının varacağı nihai sondur. Biri siyah, diğeri beyaz fare zamandır. Bir siyah kemirir ömrünü, bir de beyaz...
Sayfa 82 - destek yayınları
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.