Gönderi

“(…) Bizim iki Beaucaireli Meryem Ana hakkındaki farklı görüşleri yüzünden birbirlerinin boğazına sarılmayı akıllarından geçirmiyorlar mıydı? Fırıncı, Provencelıların “Azize Anne” olarak andıkları Meryem Ana’nın küçük İsa’yı kolları arasında tutan görüntüsüne bağlanmış dinî bir cemaatin mensubu gibi görünüyordu; çırak ise tersine, Meryem Ana’nın, kolları iki yana sarkmış, ellerinden ışık saçarak gülümseyen o güzel görüntüsüne adanmış yeni bir dinî cemaatin kilise korosunda ilahiler söylüyordu. Tartışma da, işte tam bundan kaynaklanıyordu. Bu imanlı iki Katolik’in birbirlerine ve Meryem Ana’ya söylediklerini duymalıydınız: “Senin o el değmemiş bakire bir içim su!” “Hadi canım sen de! Sen Azize Anne’ne bak!” “Ya seninki, Filistin’de başına gelmedik kalmadı!” “Ya senin gudubet! Kim bilir ne haltlar karıştırdı? Bunu asıl marangoz Yusuf’a sormak lazım!”
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.