Gönderi

448 syf.
1/10 puan verdi
Çok sert ve farklı bir yorum yapacağım. Öncelikle kitabın çevirmeni veya editörü, kitabı öyle bir hale getirmiş ki, kendi dilimizdeki bir cümleyi anlamak için 2-3 defa okumak zorunda kalıyoruz. Kitabı berbat hale sokmuşlar, mahvetmişler. Rezalet. Sanki İngilizce bir paragrafın anlamını çözmeye çalışır gibi okurken zorluk oluyor. Neredeyse kitap okumaktan soğuyacaktım. Felsefe kitabı gibi anlaşılmaz hale getirmişler kitabı. Kitabı okunmaz hale getiren bu durum, dilimizde eskiden beri kullanılan alışılmış kelimeler yerine, uydurulmuş, türetilmiş yeni kelimeleri kullanmak istemeleri. Bu çevirmenin işi mi, yoksa editörün işi m, bilemem. Ama zorlama bir değişiklik olmuş. Yeni kelimeler uydurup, türetip, yeni bir dil ortaya çıkardıysanız, bunu kursunu, okulunu falan da açın ki, insanlar bu uydurduğunuz dili öğrensin. Yoksa bu kelimelerle yazılmış kitaplar anlaşılmıyor... Kitabın konusuna ve yazara gelince: Şeytan bir kitap yazsa, bu kitaptan daha şeytanca olamazdı. Marquez denen adam, ortaokulu yeni bitirmiş kızları yoldan çıkarmaya çalıştığı gibi, 70 yaşına geçmiş yaşlı kadınları da ömrünün sonunda cehenneme göndermeye çalışıyor. Bir insan ancak bu kadar şeytanca bir çalışma yapabilir. İğrenç bir kitap. 622 kadınla yatmış sapık, hasta ruhlu, takıntılı, saplantılı bir adamın hovardalıklarını “aşk” adı altında sunmak düpedüz şeytanlıktır. Bu aşk değil… Çocuk yaşta kızlarla yatıyor, evli kadınlarla yatıp, kocaları tarafından öldürülmelerine neden oluyor. Daha başka bir yığın şeytanlıkları olan adamı, aşk adamı gibi sunmak şeytanlıktır. Kadın ilk başlardan beri Florentina için gölge gibi, silik, hayalet gibi biri diyor. Kabus gibi bir adam, büyü gibi, karabasan gibi. Kadın 50 yıl boyunca ara sıra görüyor bu adamı ama umurunda bile değil. Ama şeytanlık bu ya, kadının kocası öldükten sonra adam kadının peşine takılıyor. Kadının içine düştüğü yalnızlık durumunu istismar ediyor ve 72 yaşındaki yaşlı kadını, ömrünün sonunda büyük bir ihanete sürüklüyor. Bu düpedüz şeytanlık. Aşk falan değil. Burada Florentina ve Fermina’nın ilk zamanlarda ve ömürlerinin sonunda hissettikleri duygular bence aynen aşağıdaki gibi: “Bugün sizi görünce anladım; bir yanılgıdan başka bir şey değil bizimki.” Evet, bu aşk falan değil, koca bir yanılgı, hayal, saplantı… Marquez’in kitaplarından ilk okuduğum buydu Yazarın ve çevirmenin başka hiçbir kitabını okumayacağım. Okumayı düşünenlere tavsiyem; kitapta yazıyor, yazar böyle düşünüyor diye, hiçbir saçma sapan ve ahlak dışı düşünceyi doğru kabul edip benimsemeyin. Yazar yazmış diye doğru anlamına gelmiyor. Ahlaksızlığı, alkolü, sigarayı, namussuzluğu, çapkınlığı özendirerek anlatan, toplumu bataklığa sürüklemek için uğraşan yazarların kitapları ön plana çıkarılıyor, Nobel ödülleri falan veriliyor… Asla her yazara ve yazılana inanmayın ve doğruymuş gibi kabul etmeyin…
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
·1 alıntı·
313 görüntüleme
Ahmet Gökburu okurunun profil resmi
Sonuna kadar katıldığım bir yorum. Nefret ettim kitaptan hem anlattıklarıyla hem de çevirisinden, "duyunsamak" sözcüğünden dolayı. Tahminimce çevirmen yaşlı ve eski dile yatkın biri tabi tam da emin değilim. Ama kitap da tam bir fiyasko aşkla falan alakası yok.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.