Gönderi

115 syf.
·
Puan vermedi
Uzun Hikaye
Uzun hikâye, kimine uzun kimine kısa gelebilir ama tam da bu memleketin hikâyesi. Akıcı, duygu yoğunluğu fazla ve oradan oraya savuran bir olay örgüsü var. Kitap konusu itibariyle çok bilindik ama bir o kadar etkiliydi. İçinde acı, intikam, haksızlık, ilk aşklar, saf sevgi, hoşgörü, mecburiyet gibi hisler barındırıyordu. Ayrıca bu hikâyenin içinde birçok değerli yazar ve eser isimleri geçiyordu. Dostoyevski, Çehov, Reşat Nuri Güntekin, Küçük Prens bunlardan bazıları. Eserde, Bulgar göçmeni Ali ve karısı Münire’nin göçebe hayatlarında kimlerle karşılaştıklarını neler yaşadıklarını ne zorluklara göğüs gerdiklerini oğlunun ağzından dinleriz. Yaşadıkları yerler, olaylar, karakterler çoğu zaman üzen cinsten olsa da kasabalarda, köylerde, şehirlerde her zaman karşımıza çıkabilecek türdendi. En başta da söylediğim gibi çok içten ve bizden şeyler barındırıyor. Ayrıca kitabı kadar filmi de güzeldi. Bazı yerleri değiştirilmiş olsa da hikâyenin aktarmak istediklerine sadık kalınmıştı. “Ama solunan hava, yüzülen su, oturup-kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir.” Kitabın en beğendiğim alıntısı oldu. Bir yandan bir günde okunabilecek kadar kısa bir yandan da asırlardır bu topraklarda sürecek kadar uzun bir hikâyeydi. Ben sıkılmadan keyifle okudum. Herkese tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,7bin okunma
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.