Gönderi

Diktatörlerin ve köle sahiplerinin zulmünden kaçıp büyük dinlere sığınan ve peygamberlerin izinden yürüyen insanlar, cihat ve şehadetlerden sonra din adamlarının, halifelerin ve Brahmanların tutsağı olmuştur. Daha da kötüsü, papanın zorba bir Yehova gibi gökteki Tanrı'nın temsilcisi olarak yeryüzünde hükmettiği Orta Çağ kiliselerinin kara ve korkunç baskısına maruz kalmıştır. Siyaset, mülkiyet ve imandan oluşan kudret üçlüsünü eline almış, akıl ve bilim de ona seyislik yapmıştır. Nesiller, kurtuluş arayışında insanın ilim ve özgürlüğe ulaşması için mücadele ve fedakarlık yaptı, kurbanlar verdi, onu din adıyla başının üstüne koyduğu şeyin esaretinden kurtarmak için Rönesans'ı gerçekleştirdi. Liberalizme kavuşur kavuşmaz teokratik bir yöntem yerine demokrasi kurtarıcı şemsiye olarak benimsedi İnsan, içinde aynı ölçüde demokrasinin yalancı, teokrasi ve liberalizmin de oyun alanı olduğu acımasız kapitalizmin tuzağına düştü. Bu alanda sadece süvariler hücuma geçiyor, özgürce rekabet edip yağma yapıyorlardı. İnsan yine ilim, teknik ve hayatı kendi yüksek ihtiras ve çılgın mefaat yörüngesinde döndüren azgın güçlerin savunmasız kurbanı oluyordu.
Sayfa 114 - FecrKitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.