Gönderi

Dünyanın bütün taşları onun kalbinin duvarını örmek için toplanmış gibi hissederdim çoğu zaman. Buz gibiydi her zaman, her zerresine kadar. Tek bir cümlesiyle beni yıkar, harabelerimde dans ederdi acımadan. Tek bir bakışıyla öldürür, ayağıyla eşeledeği küçük çukura gönderdi beni. Rüzgârında savurur, duvarından duvarına çarpardı. Zaman zaman yanımdayken bile, kendinden mahrum bırakırdı beni. Güneşi pek vurmazdı benim kıyıma. Ama... Arada öyle şeyler söylerdi ki bana, damardan yüksek doz verilmiş mutluluk uyuştururdu tüm hücrelerimi. Kırk farklı hayat yaşasam, kırk farklı mutluluk tatsam o bir cümlenin verdiği mutluluğu vermeyecekti hiçbir şey. Emindim.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.