Gönderi

Yüksek sesle konuşan asık suratlı bir kalabalık içinde bir sessizliği onarmaya çalışmaktan sindi üstüme bu ezgin acemilik. Bir kirlenmeden korumak için susarak yaşadığım her şeyin bir yenilgi olduğunu çok sonra öğrendim. Benim, kıyısında bir saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı. Herkesin gövdesiyle var olduğu yerde yüreğini öne süren "bir beyazdım siyahlar arasında." Kimsenin başkasının gözünün içine bakmadığı, herkesin çoğalmak için aynasını yanında taşıdığı yankısız bir zamanda, insanları sulara bakmaya çağıran meczup, bir beşinci mevsim simyacısıydım, yanlışını sevip yenilgisini kutsayan. Evlerin perdesini çektiği yerde camlarımı açarak soluk almaya çalıştım, çürümüş insan kokuları arasında. Sevginin ölümden, sabahın akşamdan farkı yoktu büyük çoğunluk için. Bir solgunluktan geliyorum, evet. Aşkı bitmiş bir ilişkinin kamburu, lambaları sönen bir evden sızan yalnızlığım. Dudağımdaki titreme içimde can çekişen gelecektir. Yüreğimin çok önceden gördüğü bir sonuçtur kirpiklerimdeki buğu. Kıyılarındayım işte.. Ne isteyebilir ki kırk yerinden kan sızan yaralı bir hayvan, avcısından. Kâküllerinin rüzgârlı ülkesinde bir küçücük yer yürek büyüklüğünde; gözlerinin kahverengi suyundan bir yudum iyilik; gövdemi bir suç, bir fazlalık, gereksiz bir eşya olmaktan çıkaracak bir büyülü dokunuş, parmaklarının inceliğinden. Dünyanın kötülüğüne bir küçücük yanıt, sevgiyle. Her şeyin alışverişe döndüğü bu pazarda bir yürek hesapsızlığı. Geldim ve kıyılarındayım işte tüm kirlenmişliğim, tüm arınmışlığımla.
Sayfa 80 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.