Sovyetler zamanında Gürcistan'da kalan
sonra da Kırgızistan'a sürülen Hemşinli akrabalarımdan -resmi olanın dışında onların kişisel deneyimlerinden de- duyduğum, bildiğim şeyler var. Ve görüyorsun ki, Sovyetler filan tamam ama orada da yürümeyen bir şey var sonuçta. Insana ters gelen ve doğru yapılmayan bir şeyler var. İlk aklımda olan şeylerden biri buydu hikayeyi kurarken. Bir yanda Yusuf gibi bir karakter, diğer yanda da Elka. Elka ya da ailesinden herhangi biri de Sovyetler yıkılsın diye mücadele etmiş olabilir sonuç olarak. Ama o da bu tarafa geliyor ve burada da bambaşka bir şeyle karşılaşıyor. Vahşi kapitalizmin belki de en sert yüzlerinden biri: Kendi bedenini satmak zorunda kalıyor. Tam tersyüz bir şey var yani ortada. Politik arka planımın ana hatları böyleydi.