Gönderi

“Keşke dalgın olabilsem, o zaman düşüncelerim kederlerimden kopardı.”
bu saatte bu kitabı okumak hiç ama hiç iyi olmuyor… zaten hüzünlüyüm iyice boğuluyorum! bu alıntıyı okuduktan sonra yüreğim kaldıramadı… hemen kapattım kitabı derin bir iç çekmesi, hüzün ve boğulma ile… kesinlikle bu kitabı kalabalıklar içinde okumak en iyisi evde okuyamıyorum! Fakat kitabın sonlarına geldiğim için derin bir ayrılık acısıda var… o kadar bana benziyor ki kitap, o kadar benziyor ki… birdaha hangi kitabı bu kadar yana yana okuyabilirim? Okusamda hiçbirinde kendimi bu denli bulmayacagım. Bundan sonra hepsi sanki öylesine okumak için var gibi olacaklar… böyle hissedeceğimi düşünsemde, bu yazarın diğer kitaplarını sahiden bir süre kaldıramayacağım! o yüzden hemen almayı düşünmüyorum. Bu kitabımdan sonra hatta şu “kürk mantolu madonna” klişesini okuyacağım… böyle klasik, bilindik herkesin olan kitapları okumak istiyorum.. almıştım ama yüzüne bakmamıştım bundan sonra tam bakma vakti bence! herkesin kitabı sonuçta… herkesin kitabı olsada hepimizin penceresi farklı. belki de çok hoşuma gider bilemem.. belki o kitapta beni yaralar, yada içimi açar. Ama bunun kadar hiçbir kitabın beni yaralayacagını sanmıyorum.. bildiğin kendim yazmış gibi, kendimi buluyorum her kelimesinde.. buldukça çaresizleşip, boğuluyorum! bu kadarda benzemesin be düşünce yapımız Emilcim… bu kadar da yıkılmış dünyaya karşı up umutsuz olmayalım be Emilim…
Sayfa 169Kitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.