Gönderi

Hegel'in, Frankfurt, Jena ve Heidelberg'deyken üzerinde çok çalıştığı pratik akıl yürütme kuramı, sonunda kendisini memnun eden bir biçimde somutlaşmıştı. Herhangi bir tekil bir failin özgür olabilmesi için, ne yapacağı üzerine pratik olarak akıl yürütmesi gerekmektedir ve böyle bir pratik akıl yürütme, ancak fail eylemleriyle neyi, yani hangi iyi şeyi amaçlamaya çalıştığına dair bir kavrayışa sahipse mümkün olabilir. Pratik akıl yürütmenin açık biçimde formüle edilmiş bir hali, bu nedenle her zaman, düşünümsel [reflexif] düşünmeyle oluşturulan başka önermelerin eşlik ettiği ve neyin iyi ve en iyi olduğuna, bu bireyin şu iyi şeyi gerçekleştirmesi için neyin zorunlu olduğuna ilişkin bir ifadeyle başlar. Ama "biz modernler" için apaçık meydanda olan herhangi bir "iyi" yoktur. Salt doğal olarak iyi gözüken bir şey bile, kendi "olumsuzluğumuz" katılarak, kendi etik ilkelerimizde somutlaşmalı ve kendisine rasyonel bir form verilmelidir. Bu nedenle, herhangi bir pratik akıl yürütmenin ilk önermesinde "en yüksek iyi" olarak işlev görebilecek biricik yarar, özgürlüğün iyi oluşudur. Yani, durum ne olursa olsun, eylemlerimi nasıl yönlendireceğim konusunda özgürümdür ve ancak bu özgürlükle, kendi eylemlerim söz konusu olduğunda kendi "evimde"olabilirim.»
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
·
444 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.