Gönderi

Sıkıca onu kucakladı ve sustu. Ona sevdiğini söylemek gerekmiyordu. Bir bağırışından, bu insanın ani değişiminden, kızın güvenle yaslandığı göğsünün nefes alıp verişinden ve parmak uçlarının kızın saçlarına nasıl dokunduğundan Yelena sevildiğini anlayabiliyordu. Erkek susuyordu ve kızın kelimelere ihtiyacı yoktu. "O burada, o seviyor... Daha ne?" Mutluluk sessizliği, kuytu bir köşenin sessizliği, ulaşılan hedefin o semavi sessizliği hangisi ki ölüme bile anlamlı bir güzellik katıyor. Bütün bunlar onun içini Tanrısal titremelerle doldurmuştu. Hiçbir şey istemiyordu, çünkü her şeye sahipti. "O benim kardeşim, benim dostum, benim sevgilim!.." diye dudakları fısıldıyor ve bu kadar tatlı çarpan ve göğsünde eriyen kalbinin kime –kendisine mi ona mi- ait olduğunu kendisi de bilmiyordu.
Sayfa 120 - ilyaKitabı okudu
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.